
2021 yılı itibarıyla dünya genelinde nominal Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya (GSYİH) göre 5. satın alma gücü paritesine göre ise 10. büyük ekonomisidir.
Birleşik Krallık
Resmi adı “Kuzey İrlanda ve Büyük Britanya Birleşik Krallığı” olarak
geçen Birleşik Krallık (BK); İngiltere, İskoçya, Galler ve diğer
ülkelerden İrlanda Denizi ile ayrılan Kuzey İrlanda olmak üzere
dört kurucu ülkeden oluşmaktadır.260 244.100 km2’lik yüzölçümü261
olan Birleşik Krallık, yaklaşık 68 milyon nüfusa sahiptir.
Birleşik Krallık, 19. yüzyıl Sanayi Devrimi’nin ön saflarında yer
alan son derece bağımsız, gelişmiş ve uluslararası bir ticaret ekonomisine
sahiptir. 2021 yılı itibarıyla dünya genelinde nominal Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya
(GSYİH) göre 5. satın alma gücü paritesine göre ise 10. büyük ekonomisidir.
2019 İnsani Gelişme Endeksi’nde ise dünyada 13. sıradadır
Birleşik Krallık’ın GSYİH’sine en fazla katkıda bulunan
sektörler hizmet sektörü, imalat, inşaat ve turizm
sektörleridir. GSYİH’nin dörtte üçünden fazlasını
oluşturan ve Birleşik Krallık’taki en büyük sektör olan
hizmet sektörü; finans ve iş hizmetleri, perakende, yiyecek,
içecek ve eğlence gibi tüketici odaklı endüstriler
dahil olmak üzere birçok endüstriyi içermektedir.
İmalat ve üretim, GSYİH’nin %21’inden daha azına,
tarım sektörü ise yaklaşık %0,60’ına katkıda bulunmaktadır.
Enerji Profili: Kaynaklar ve Potansiyeli
Birleşik Krallık; zengin petrol, doğal gaz ve kömür kaynakları ile AB içinde en fazla enerji kaynağına sahip ülke konumundadır. Ülkede enerji ve temel kimyasalların üretimi için kullanılan doğal kaynaklar, kömür, petrol ve doğal gazdır. 18. yüzyıldan bu yana tam kapasitede üretim yapılmasına rağmen ülkede halen çok zengin kömür rezervleri bulunmaktadır.
Birincil yakıtlar kapsamında, birincil petrol (ham petrol ve doğal gaz sıvıları) toplam üretimin %43, doğal gaz %30, birincil elektrik (nükleer, rüzgar, güneş ve hidrolik) %15, biyoenerji ve atık %10 kömür ise kalan %1’i oluşturmaktadır.
2020 yılında, Birleşik Krallık, %37’si biyoenerjiden, %31’i nükleerden ve %18’i rüzgardan olmak üzere, birincil enerjisinin %21,5’ini düşük karbonlu kaynaklardan elde etmiştir. Biyoyakıtlardan elde edilen enerji arzı %3,9 artarken, güneş enerjisi %4,4 artmıştır. 2020 yılında Birleşik Krallık’taki 8 elektrik santralının tümünde meydana gelen sayısız kesinti nedeniyle nükleer arzı ise %11 oranında düşmüştür. Rüzgardan enerji arzı %18, rüzgar kapasitesi ise %2,5 oranında artmış göstermiştir.
Birleşik Krallık’ta elektrik üretimi kurulu kapasitesi, 1996 ile 2018 arasında kademeli olarak 73,6 GW’dan 101,2 GW’a yükselmiş, 2019 ve 2020 yıllarında ise birkaç büyük kömür yakıtlı termik santralın kapanmasının ardından toplam kapasite düşmüş ve santrallar farklı yenilenebilir teknolojilere yönelmiştir.
Hükümet, yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerji oranını artırma yönünde politikalar geliştirmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının artan enerji talebini karşılaması henüz mümkün görünmemekle birlikte kullanım oranı giderek artmaktadır. Özellikle rüzgar enerjisi kapasitesi hızla artmıştır. İngiltere dünya kıyı rüzgar enerjisi kapasitesi açısından birinci sırada yer almaktadır. Birleşik Krallık Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerji 2019 yılında ülkenin toplam enerji kullanımı içinde % 12 paya sahiptir. Yenilenebilir enerji kapasitesi, 2020 yılında 47,8 GW kurulu güç ile önemli bir artış görmüş olup, 1996 yılındaki kapasitenin 20 katından fazladır. Yenilenebilir teknolojilerin çoğunda, 2019 ile 2020 arasında kapasitede bir artış yaşanmış olup, özellikle açık deniz rüzgarı kapasitesi %5 artış artmıştır.


Enerji ve Çevre Hedefleri
İklim Değişikliği Yasası’nın (2008) kabulü ile Birleşik Krallık, iklim değişikliği etkilerinin azaltılması konusunda yasal olarak bağlayıcı bir hedef koyarak çerçeve oluşturan ve uyum sağlama konusunda yasal bir sürece sahip olan ilk ülke, 2019 yılında ise net sıfır hedefi koyan ilk büyük ekonomi olmuştur. 2008 İklim Değişikliği Yasası uyarınca, ulusal emisyonların 2050 yılına kadar en az %80 oranında azaltılması hedefi benimsenmiş olup, 2019 yılında ise, Birleşik Krallık’ın 2050 yılına kadar emisyonlarda %100 azalma taahhüdünü artıran 2008 İklim Değişikliği Yasası (2050 Hedef Değişikliği) 2019 Kararı kabul edilmiştir.
2008 İklim Değişikliği Yasası, Birleşik Krallık’ın iklim değişikliğiyle mücadele ve buna yanıt verme yaklaşımının temelidir. Yasa, karbondioksit ve diğer sera gazı emisyonlarının azaltılmasını ve iklim değişikliği risklerine uyum sağlanmasını gerektirmekte olup, aynı zamanda bu gereklilikleri yerine getirmek için çerçeveyi de belirlemekte ve Birleşik Krallık’ın iklim değişikliğiyle mücadele için acil uluslararası eylem taahüdünü desteklemektedir. Yasa ile beş yıllık dönemler halinde emisyonları sınırlayan karbon bütçeleri, iklim değişikliği ve adaptasyonu konusunda Birleşik Krallık Hükümetine tavsiyelerde bulunan bağımsız yasal bir kuruluş olan İklim Değişikliği Komitesi kurulmuştur.
Paris Anlaşması doğrultusunda, Birleşik Krallık, Aralık 2020 tarihinde ulusal katkı beyanı (NDC) ile, ekonomi genelindeki sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla en az %68 oranında azaltmayı taahhüt ettiğini bildirmiştir.
Birleşik Krallık, Aralık 2020 tarihinde ulusal katkı beyanı (NDC) ile, ekonomi genelindeki sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla en az %68 oranında azaltmayı taahhüt ettiğini bildirmiştir
İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda da İklim Değişikliği Yasası kapsamında olmakla birlikte, ayrı iklim değişikliği politikalarına sahiptir:
» 2019 İklim Değişikliği (İskoçya) Yasası, İskoçya’yı 2045 yılında “Net Sıfır” emisyon hedefine bağlamaktadır. Ayrıca, 1990-1995 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar %75 ve 2040 yılına kadar ise %90 oranında bir azalmayı öngörmektedir.
» 2016 Çevre (Galler) Yasası, Galler Hükümetine Galler için karbon bütçeleri oluşturma ve emisyonları 2050 yılına kadar en az %80 oranında azaltma görevi getirmiş olup, 2021 yılında ise net sıfır hedefi onaylanmıştır. Ayrıca, 2030 yılı için %63, 2040 yılı için ise %49 ara hedefleri konmuştur.
» Kuzey İrlanda’nın Yeni Enerji Stratejisi kapsamında, 2030 yılına kadar enerjiyle ilgili emisyonların %56 azaltılması ve 2050 net sıfır karbon hedefi için bir yol haritası hazırlanmıştır.
Nisan 2022’de açıklanan Enerji Güvenliği Stratejisi kapsamında ise İngiltere’nin “enerji bağımsızlığını artırmayı” artan fosil yakıt fiyatlarına karşı “enerji güvenliğini” sağlamayı amaçlamakta ve rüzgar, güneş ve hidrojen enerjisi üretimini artırmayı öngörmektedir.
Ayrıca, aynı Strateji kapsamında; 2030 yılına kadar elektriğin %95’inin düşük karbonlu olması ve temiz enerjinin güçlendirilmesi; nükleer, rüzgar, güneş, hidrojen, petrol ve gazın daha hızlı büyümesi planlanmaktadır. 2050 yılına kadar 24 GW’lık bir hedefle nükleerde önemli bir ivme görülmesi öngörülmektedir. Açık deniz rüzgarı kapsamında ise 2030 yılına kadar 50 GW’a kadar çıkabilecek yeni bir hedef belirlenmiştir. İngiltere’nin 2035 yılına kadar 14 GW’lık mevcut güneş enerjisi kapasitesinin 5 kata kadar artırılması, en az yarısı yeşil hidrojenden olacak şekilde ve maliyetleri düşürmek amacıyla aşırı açık deniz rüzgar enerjisi kullanılarak, 10 GW’lık düşük karbonlu hidrojen üretim kapasitesi hedefinin ikiye katlanması planlanmaktadır.
Taksonomisi: Mevzuatı ve Gelişimi
2019 yılında Birleşik Krallık, özel sektör finansal akışlarını temiz, çevresel açıdan sürdürülebilir ve esnek büyüme ile uyumlu hale getirmek ve Birleşik Krallık’ın uzun vadeli rekabet gücünü sağlamak için bir Yeşil Finans Stratejisi geliştirmiştir. Bu kapsamda, Yeşil Finans Stratejisinin hazırlanması ve yeşil finansın yaygınlaştırılmasının sağlanması amacıyla Green Finance Institute-Yeşil Finans Enstitüsü’nü kurmuştur.
3 Haziran 2021 tarihinde Birleşik Krallık Hazinesi ve Borç Yönetim Ofisi tarafından Yeşil Finansman Çerçevesi (Çerçeve) adlı belge yayımlanmış olup, bu belge hükümetin iklim ve çevre gündeminin yanı sıra Birleşik Krallık’ın dünyanın yeşil finans merkezi olarak liderliğini geliştirme vizyonunu ortaya koymaktadır. Çerçeve, Birleşik Krallık genelinde yeşil iş sahaları geliştirilirken, Yeşil Tahvil ve perakende Yeşil Tasarruf Tahvillerinden elde edilen gelirlerin iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve diğer çevresel zorluklarla mücadeleye yardımcı olmak için harcamaların nasıl finanse edileceğini açıklamaktadır.286 2021 International Capital Market Association – Uluslararası Sermaye Piyasası Kuruluşu (ICMA) Yeşil Tahvil İlkesine uygun olarak hazırlanmış olan Çerçevenin Birleşik Krallık Taksonomisi ile uyumlu hale getirilmesi amaçlanmaktadır.
31 Ocak 2021 tarihinde AB’den resmi olarak ayrılışına (Brexit) kadar Birleşik Krallık AB bünyesinde yürütülen taksonomi çalışmalarında yer almış ve Brexit sonrasında da kendi taksonomisini oluşturmak üzere gerekli adımları atmıştır. AB Taksonomisi’nin yayınlanmasının ardından, Birleşik Krallık’ta yürütülen çalışmalar kapsamında, 18 Ekim 2021 tarihinde Birleşik Krallık, kendi Yeşil Taksonomisini nasıl geliştireceğine dair bir bölüm içeren “Greening Finance: A Roadmap to Sustainable Investing – Yeşil Finansman: Sürdürülebilir Yatırım İçin Bir Yol Haritası’” adlı yol haritasını yayımlamıştır.288 Yol Haritasında, finansal sistemi yeşil hale getirme ve COP 26 öncesindeki Birleşik Krallık’ın, net sıfır taahhüdü ile uyumlu hale getirme konusundaki uzun vadeli hedefi ortaya konmakta olup,289 finansal hizmet firmalarını önümüzdeki birkaç yıl içinde neler bekleyebileceği ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. Ayrıca doküman, yeni bir Sustainability Disclosure Regime – Sürdürülebilir Beyan Rejimi (SDR) tanıtımını, Birleşik Krallık Yeşil Taksonomisi ve yeni yönetim gereksinimleri konusundaki planları kapsamaktadır.
Birleşik Krallık Yeşil Taksonomisi, AB Taksonomisi ile aynı çerçeveyi izleyecek olup, belirli ekonomik faaliyetlerin çevresel olarak sürdürülebilir olarak kabul edilmesi için karşılanması gereken kriterleri belirleyecektir.291 Bu kapsamda, Haziran 2021’de bağımsız bir organ olan Green Technical Advisory Group – Yeşil Teknik Danışma Grubu (GTAG) kurulmuştur.
GTAG, çevresel olarak sürdürülebilir olarak tanımlanabilecek yatırımlar için çıtayı belirleyen ortak bir çerçeve olan Birleşik Krallık Yeşil Taksonomisinin uygulanması konusunda Hükümete bağımsız tavsiyelerde bulunacaktır. Konuyla ilgili çalışmalar, ‘yeşil yıkama’ ile mücadeleye katkıda bulunacak, şirketlerin ve yatırımcıların bilinçli yeşil seçimler yapmasına yardımcı olmak için çevresel etki anlayışını geliştirecek, sürdürülebilir projelere yatırımı destekleyecek ve iklim değişikliğiyle mücadele çabalarını artıracaktır.
Birleşik Krallık Yeşil Taksonomisinin ilk iki hedefi (iklim değişikliğinin hafifletilmesi ve iklim değişikliğine uyum) için Hükümetin taslak teknik tarama kriterleri konusunda 2022 yılının ilk çeyreğinde GTAG’a danışması ve 2022 yılının sonuna kadar mevzuatın çıkarılması amaçlanmıştır. Diğer dört hedef (su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması, döngüsel ekonomiye geçiş, kirliliğin önlenmesi ve kontrolü ve biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemlerin korunması ve restorasyonu için teknik tarama kriterleri için ise, ilgili mevzuat Parlamentoya sunulmadan önce, 2023 yılının ilk çeyreğinde istişarelerin yapılması planlanmaktadır.
Taksonomi Kapsamı
AB Taksonomi Tüzüğü’ndeki altı çevresel hedef, Birleşik Krallık Taksonomisinde de ortaya konmuş olup, çevresel hedeflerin her biri, o faaliyetin çevresel hedefe nasıl önemli bir katkı sağlayabileceğini belirleyen Teknik Tarama Kriterleri olarak bilinen bir dizi ayrıntılı standartla desteklenecektir. Taksonomiye uyumlu olarak kabul edilmek için bir faaliyetin üç eşiği karşılaması gerekmektedir:
» Altı çevresel hedeften birine önemli ölçüde katkıda bulunması,
» Diğer hedeflere zarar vermeme,
» Asgari koruma önlemlerine uygun olma293
Taksonominin yapısı, AB yaklaşımına dayanmakta olup, Hükümetin uygulama süreci üç temel prensip doğrultusunda yönlendirilecektir.
1. Dirençli ve kanıta dayalı: Taksonomi, sürdürülebilirliği değerlendirmek için objektif ve bilime dayalı bir yaklaşım benimseyecektir.
2. Erişilebilir: Hükümet, taksonomiyi geliştirmek için uluslararası taksonomilerden öğrenilenleri kapsayacak koordineli ve istişareli bir yaklaşım benimseyecektir.
3. Küresel bir geçişi desteklemek üzere Birleşik Krallık’a uygun olarak tasarlanmış: Hükümet, Birleşik Krallık piyasasına uygun ve hükümet politikasıyla tutarlı bir yaklaşım benimseyecektir.
Çevresel hedefleri karşılamaya çalışan ekonomik faaliyetler, taksonomi kapsamında iki şekilde tanınmaktadır:
1. Geçiş faaliyetleri: Teknik tarama kriterleri, ekonomik faaliyetin net sıfır hedefleriyle uyumlu bir şekilde yapılamadığı sektörlerde sınıflandırma uyumu için eşiği belirleyecektir. Bu durumda, Birleşik Krallık Taksonomisi, sektör emisyonları düzeyinde en iyiyi referans alacaktır (Çimento imalatı buna örnek olarak verilmiştir).
2. Yatırım: Şirketler, gelecekte yeşil faaliyetler üretmeye yönelik yatırımlarını yansıtacak olan Birleşik Krallık Taksonomisi ile uyumlu sermaye harcamalarının oranını da rapor edebileceklerdir.

Taksonomi ayrıca, diğer sektörlerdeki çevresel hedeflere önemli katkılar sağlayarak geçişi destekleyen, ancak kendileri henüz sürdürülebilir olmayan faaliyetleri tanımak için Etkinleştirme Faaliyetlerini de kapsayacaktır. Örneğin, rüzgar türbinleri için bileşenlerin imalatı bu kapsamda değerlendirilebilir.
Taksonominin geliştirilmesi ve uygulanmasına ilişkin olarak, Hükümete tavsiye sunmak üzere, Haziran 2021’de Hükümet tarafından bağımsız bir grup olan GTAG kurulmuş olup, Green Finance Institute başkanlığındaki GTAG, taksonomiyle ilgili olarak;
» Finansal ve finansal olmayan firmalar için kullanılabilir ve uygulanabilir bir Birleşik Krallık Yeşil Taksonomisi geliştirme yaklaşımı,
» Mevcut uluslararası çerçevelerden veya sınıflandırmalardan herhangi bir sapmanın gerekçesi, sonuçları ve tavsiyeleri,
» Birleşik Krallık Yeşil Taksonomisinin, Birleşik Krallık’ın net sıfıra geçişini en iyi nasıl destekleyebileceği,
» Taksonominin yeşil finansal akışların izlenmesinde oynayabileceği rol gibi konularda Hükümete tavsiyelerde bulunacaktır.
GTAG; finansal ve ticari paydaşlardan, sınıflandırma ve veri uzmanlarından ve akademi, STK’lar, Çevre Ajansı ve İklim Değişikliği Komitesi’nden seçilen uzmanlardan bir araya gelen 18 üyeden ve bir başkandan oluşmaktadır.
Ayrıca, Hükümet, enerji sektöründe teknik tarama kriterlerinin geliştirilmesi konusunda tavsiyelerde bulunmak üzere, İş, Enerji & Sanayi Stratejisi Bölümünün Bilimsel Danışmanı tarafından yönetilen, akademi ve uzman kuruluşlardan üyelerden oluşan ve hükümetten bağımsız bir Enerji Çalışma Grubu (EWG) kurmuştur. EWG; hidrojen, karbon yakalama, kullanım ve depolama ile nükleer enerji gibi temel enerji sistemine ilişkin konularda tavsiyelerde bulunacaktır.
Yeşil Taksonominin her üç yılda bir gözden geçirilmesi amaçlamaktadır. Hükümet, Birleşik Krallık’ta kayıtlı “ekonomik açıdan önemli” şirketlerin, International Sustainability Standards Board – Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) ve yeşil taksonomi beyanı, bir ila iki yıl içinde şirket yıllık raporlarına dahil etmelerini isteyecektir. Diğer kapsamdaki kuruluşların (varlık yöneticileri ve varlık sahipleri, yatırım ürünleri ve finansal danışmanlar) ise iki ila üç yıl sonra benzer şekilde raporlama yapması gerekecektir.
Birleşik Krallık; taksonomi hedeflerinin her biri için teknik tarama kriterlerini uygulayacak olup, kriterlerin, iş dünyasına yol göstermesini sağlayacak şekilde geliştirilmesi sağlanacak ve Birleşik Krallık piyasasına uygun bir yaklaşım göstermesini sağlamak üzere kamu istişaresine tabi olacaktır. Kriterler, yasal araçlarla düzenlenecek ve uygulama kolaylığını artırmak için çeşitli araçlar geliştirilecektir.
Taksonomi Çerçevesinde Finansal Destekler
Finansı iklim hedefleriyle uyumlu hale getirmek ve rekabet gücünü artırmak amacıyla Birleşik Krallık’ta Yeşil Finans Stratejisi hazırlanmış, sonrasında Yeşil Finans Enstitüsü kurulmuş, Birleşik Krallık Yeşil Taksonomisinin oluşturulması için gerekli çalışmalar yürütülmüş, GTAG oluşturulmuştur. Tüm bu aşamalar, yatırımcılara yönelik hükümetin 2050 yılına kadar net sıfır ekonomi için gerekli düşük karbonlu finans konusunda destek olacak bir çerçeve sağlayacaktır.
Birleşik Krallık Hazinesi, yeşil finans araçlarından elde edilen gelirler vasıtasıyla Yeşil Finansman Çerçevesinde belirlenen çevresel uygunluk kriterlerini karşılayan harcamaları (Eligible Green Expenditures-Yeşil Harcamalar) finanse etmeyi amaçlamakta olup net gelirlerin en az %50’sini cari ve gelecekteki harcamalara tahsis edecektir. Aşağıdaki tabloda, Yeşil Harcamalar ICMA Yeşil Tahvil İlkeleri hedefleri, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları301 ve BK Taksonomi hedefleri ile birlikte sunulmaktadır:



AB Taksonomisi ile Uyumu
Birleşik Krallık Taksonomisi, AB Taksonomisi ile aynı çerçeveyi izleyecek olup, taksonominin, “Birleşik Krallık pazarına uygun ve Birleşik Krallık Hükümet politikasıyla tutarlı” olmasını sağlamak üzere, AB taksonomisinden bazı farklılıklar olması beklenmektedir.
Çevresel hedefler konusunda AB ve BK taksonomisi arasında tam uyum bulunmakla birlikte, AB aynı zamanda sosyal taksonomiyi de oluşturmaktadır, ancak Birleşik Krallık bu konuda henüz benzer bir şey geliştirmemiştir.
Taksonomiye uyumlu olarak kabul edilebilmesi için bir faaliyetin karşılaması gereken üç eşik (çevresel hedeflerden en az birine önemli ölçüde katkıda bulunma, diğer beş hedeften herhangi birine zarar vermeme ve minimum standartları karşılama eşiği) açısından tam uyum mevcuttur. Birleşik Krallık, iklim değişikliğinin azaltılması ve iklim değişikliğine uyum hedefleri için teknik tarama kriterlerinin, AB üye devleti iken geliştirilmesine katkıda bulunduğu AB taksonomisi ile uyumlu olacağını açıklamıştır.
Birleşik Krallık Yeşil Taksonomisinin; iş, finansal sektör ve yatırım araçları dahil ekonominin tamamına uygulanması amaçlanmakta olup, AB taksonomisi ile önemli ölçüde uyumlu olması beklenmektedir.
AB’nin Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi gereğince, firmaların; şirketin ESG risklerinin etkilerini ve şirketin faaliyetlerinin insanı, toplumu ve çevreyi nasıl etkilediğini göz önünde bulundurmaları beklenmekte olup bu konuda da Birleşik Krallık taksonomisinde tam uyum hedeflenmektedir.
Birleşik Krallık Hükümeti, ISSB Standartlarının SDR çerçevesinin ana bileşeni olmasını planlamaktadır. Hükümet Yeşil Taksonominde kullanılmak üzere ISSB standartlarının kabul edilip uygulanması için bir mekanizma geliştirecektir. Bu konuda önemli ölçüde uyum olması beklenmektedir.

Birleşik Krallık Taksonomisi Işığında Türkiye Taksonomisi için Öneriler
Yeşil Mutabakat gündemi doğrultusunda, her ülkenin kendi taksonomisini oluşturması ve bu kapsamda tedbirler alması büyük önem arz etmektedir. Birleşik Krallık da AB içinde bulunduğu dönemde edindiği deneyimler doğrultusunda, Brexit sonrasında da kendi taksonomisini oluşturmak üzere Yeşil Finans Çerçevesini oluşturmuş, Yeşil finans Enstitüsünü kurmuştur. Aynı zamanda Hükümete tavsiyede bulunmak üzere GTAG ve enerji sektöründe teknik tarama kriterlerinin geliştirilmesi amacıyla Enerji Çalışma Grubu kurulmuştur.
Tüm bu bilgiler ışığında, öncelikle, Birleşik Krallık örneğinde olduğu gibi, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda, finansal sistemin yeşil hale getirilmesi için uygun adımların belirlenmesi ve bu kapsamda yatırımcılara ve sektöre rehberlik edecek bir yol haritası oluşturulması önemlidir. Benzer şekilde, ülkemizde de taksonominin geliştirilmesi ve uygulanması konusunda; kamu, özel sektör, finans kuruluşları, üniversiteler, STK’lar ve ilgili tüm sektörleri kapsayacak şekilde, uzmanlardan oluşan, hükümete konuyla ilgili tavsiyelerde bulunabilecek bağımsız bir danışma grubunun kurulması ve enerji sektöründe teknik tarama kriterlerinin geliştirilmesi amacıyla spesifik bir enerji çalışma grubunun oluşturulması faydalı olacaktır.
