Rüzgar - Taksonomi Türkiye

Rüzgar

Türkiye'deki Mevcut ve Planlanan Kapasite ve Potansiyel

Türkiye rüzgar enerjisi potansiyeli açısından oldukça şanslı bir ülkedir. 2006 yılında hazırlanan Türkiye Rüzgar Enerjisi Potansiyeli Atlası (REPA-V1) verilerine göre, yer seviyesinden 50 metre yükseklikte ve 7,5 m/s üzeri yıllık ortalama rüzgar hızlarına sahip kullanılabilir alanlarda kilometrekare başına 5 MW gücünde rüzgar santralı kurulabileceği kabul edilmiş ve Türkiye’de kurulabilecek rüzgar elektrik santrallarının toplam kapasitesinin 47.849,44 MW olduğu belirlenmiştir. Sonuçlar aşağıdaki tabloda detaylı bir şekilde verilmektedir (Türkiye Rüzgar Enerjisi Potansiyeli Atlası, 2006).

2022 Eylül sonu itibariyle rüzgar enerjisine dayalı elektrik kurulu gücümüz 11.199 MW, toplam elektrik üretimi içerisindeki payı yaklaşık %946 olup yıllara göre kurulu güç değişimi ve toplam elektrik üretimi içerisindeki payı aşağıdaki grafiklerde yer almaktadır.

Taksonomi Tüzüğü’ndeki Yeri

2020/852 sayılı Taksonomi Tüzüğü, özel olarak rüzgar enerjisine yer vermemiştir. Ama rüzgar enerjisinin, yenilenebilir enerji olduğundan hareketle, yenilenebilir enerjiye ait maddeler rüzgar içinde geçerli olacaktır.

Madde 10’da düzenlenen iklim değişikliği etkilerinin hafifletilmesine yönelik hedef altında, AB 2018/2001 Yenilenebilir Enerji Direktifine uygun olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim, iletim, depolama, dağıtım ve kullanımı taksonomiye uyumlu ekonomik faaliyet olarak kabul edilmiştir.

Tüzükte yenilenebilir kaynaklarla ilgili ikinci önemli madde ise Teknik Tarama Kriteri Şartları başlığını taşıyan 19. maddedir. Bu maddenin 2. paragrafında, 1.5 Co’lık artış limitine uygun şekilde özellikle yenilenebilir enerji ve enerji faaliyetleri gibi temiz enerji dönüşümüne yönelik faaliyetler için de teknik kriterlerin düzenleneceği ifade edilmiştir.

Teknik Kriterler İçerisinde Yeri

AB Taksonomi mevzuatında ikinci önemli mevzuat yetki devrine dayalı kararlardır. Bugün itibariyle yalnızca iklim değişikliği etkilerinin azaltılması ve iklim değişikliğine uyum konusunda teknik kriterleri belirleyen iki yetki devrine dayalı karar resmileşmiştir. Diğer dört hedefe ilişkin çalışmalar devam etmektedir.

Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin (AB) 2020/852 Tüzüğünü tamamlayan 4 Haziran 2021 tarihli (AB) 2021/2139 sayılı Komisyon Yetki Devrine Dayalı Karar bir ekonomik faaliyetin iklime önemli ölçüde katkıda bulunmasına veya iklim değişikliğine uyum sağlanmasına yönelik şartlar ile diğer çevresel hedeflerden herhangi birine önemli bir zarar verip vermediğini belirleyici teknik arama kriterlerini düzenlemektedir.

İklim değişikliği etkilerinin hafifletilmesi altında rüzgar enerjisi faaliyetleri Ek-1’de şu şekilde tanımlanmıştır;

1- Rüzgar gücüne dayalı olarak elektrik üretim tesislerinin inşaatı ve işletmesi,

2- Bu kararın Ek 7.6’sında yer alan yenilenebilir enerji teknolojilerinin kurulumu, bakımı ve tamirine yönelik ayrılmaz nitelikteki ekonomik faaliyetler (bunun için Ek 7.6’da yer alan teknik tarama kriterlerine uygulanacaktır),

3- EC 1893/2006 Düzenlemesi ile oluşturulmuş olan ekonomik faaliyetlerin istatiksel sınıflandırmasına uygun olarak özellikle D.35.11 ve F42.22 olmak üzere çeşitli NACE koduna sahip ekonomik faaliyetler.

Teknik tarama kriterleri açısından değerlendirmesi şu şekilde yapılabilir:

İklim değişikliğine uyum Ek-2’de yer almaktadır. Yukarıdaki tanımın aynısı burada da geçerlidir:

1- Rüzgar gücüne dayalı olarak elektrik üretim tesislerinin inşaatı ve işletmesi,

2- Bu kararın Ek. 7.6’sında yer alan yenilenebilir enerji teknolojilerinin kurulumu, bakımı ve tamirine yönelik ayrılmaz nitelikteki ekonomik faaliyetler (bunun için Ek 7.6’da yer alan teknik tarama kriterleri uygulanacaktır),

3- EC 1893/2006 Düzenlenmesi ile oluşturulmuş olan ekonomik faaliyetlerin istatiksel sınıflandırmasına uygun olarak özellikle D.35.11 ve F42.22 olmak üzere NACE koduna sahip ekonomik faaliyetler.

Türkiye’deki Mevcut Rüzgar Santrallarının AB Taksonomisine Uyumu ve Öneriler

2022 Ekim sonu itibari ile Türkiye’de toplam 358 rüzgar enerjisi santrali toplam 11.3 GW’lık kurulu güç ile faaliyette bulunmaktadır.

2014 tarihli Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği’ne göre rüzgar enerjisi santralları belli kriterlere bağlı olarak Çevresel Etki Değerlendirmesine veya Seçme Eleme Kriterlerine tabi olmaktadır. Türbin sayısı 20 adet ve üzerinde veya kurulu gücü 50 MWm ve üzerinde olan rüzgar enerji santralları için, oldukça detaylı bir çevresel etki değerlendirme raporu hazırlanmaktadır. Bu raporda bulunması gereken unsurlar Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği Ek-3’te şu şekilde yer almaktadır.

Bölüm I: Projenin Tanımı ve Özellikleri

a) Proje konusu yatırımın tanımı, özellikleri, ömrü, hizmet maksatları, önem ve gerekliliği

b) Projenin yer ve teknoloji alternatifleri, proje için seçilen yerin koordinatları

Bölüm II: Proje Yeri ve Etki Alanının Mevcut Çevresel Özellikleri 

Proje alanının ve önerilen proje nedeniyle etkilenmesi muhtemel olan çevrenin; nüfus, fauna, flora, jeolojik ve hidrojeolojik özellikler, doğal afet durumu, toprak, su, hava, atmosferik koşullar, iklimsel faktörler, mülkiyet durumu, kültür varlığı ve sit özellikleri, peyzaj özellikleri, arazi kullanım durumu, hassasiyet derecesi (Ek-5’teki Duyarlı Yöreler Listesi de dikkate alınarak) benzeri özellikleri

Bölüm III: Projenin İnşaat ve İşletme Aşamasında Çevresel Etkileri ve Alınacak Önlemler

Proje kapsamında;
a) Çevreyi etkileyebilecek olası sorunların belirlenmesi, kirleticilerin miktarı, alıcı ortamla etkileşimi, kümülatif etkilerin belirlenmesi

b) Sera gazı emisyon miktarının belirlenmesi ve emisyonların azaltılması için alınacak önlemler

c) Projenin çevreye olabilecek olumsuz etkilerinin azaltılması için alınacak önlemler


ç) İzleme planı (inşaat dönemi)

 

Bölüm IV: Halkın Katılımı

a) Projeden etkilenmesi muhtemel ilgili halkın belirlenmesi ve halkın görüşlerinin çevresel etki değerlendirmesi çalışmasına yansıtılması için önerilen yöntemler
 
b) Görüşlerine başvurulması öngörülen diğer taraflar
 
 

Notlar ve Kaynaklar

Ekler:

»  Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası hazırlanmasında kullanılan bilgi ve belgeler ile raporda kullanılan tekniklerden rapor metninde sunulamayan belgeler
»  Proje için seçilen yerin koordinatları
»  Proje için belirlenen yer ve alternatiflerinin varsa; çevre düzeni, nazım, uygulama imar planı, vaziyet planı veya plan değişikliği teklifleri
»  Proje ile ilgili olarak daha önceden ilgili kurumlardan alınmış belgeler
Bu raporda ismi geçen Ek-5 Duyarlı Yöreler Listesinde korunması gereken alanlar üçe ayrılmıştır:

1. Ülkemiz Mevzuatı Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar

a) Milli Parklar Kanunu Madde 2’de tanımlanan ve bu Kanunun 3’üncü maddesi uyarında belirlenen “Milli Parklar”, “Tabiat Parkları” ve “Tabiat Koruma Alanları”,
 
b) Kara Avcılığı Kanunu uyarınca belirlenen “Yaban Hayatı Koruma Sahaları, Hayatı Geliştirme Sahaları ve Yaban Hayvanı Yerleştirme Alanları”,
 
c) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 3.üncü maddesinin birinci fıkrasının “Tanımlar” başlıklı (a) bendinin 1’inci, 2’nci, 3’üncü ve 5’inci alt bentlerinde “Kültür Varlıkları”, “Sit” ve “Koruma Alanı” olarak tanımlanan ve aynı Kanun ile 17/6/1987 tarihli 3386 sayılı Kanunun (2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddelerin Eklenmesi Hakkında Kanun) ilgili maddeleri uyarınca tespiti ve tescilli yapılan alanlar,
 
ç) Su Ürünleri Kanunu kapsamında olan Su Ürünleri İstihsal ve Üreme Sahaları,
 
e) Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği’nde tanımlanan alanlar
 
f) Çevre Kanunu’nun 9’uncu maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından “Özel Çevre Koruma Bölgeleri” olarak tespit ve ilan edilen alanlar,
 
g) Boğaziçi Kanunu’na göre koruma altına alınan alanlar,
 
ğ) Orman Kanunu uyarınca orman alanı sayılan yerler,
 
h) Kıyı kanunu gereğince yapı yasağı getirilen alanlar,
 
ı) Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda belirtilen alanlar,
 
i) Mera Kanununda belirtilen alanlar,
 
j) Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’nde belirtilen alanlar.

2. Ülkemizin Taraf Olduğu Uluslararası Sözleşmeler Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar

a) “Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi” (BERN Sözleşmesi) uyarınca koruma altına alınmış alanlardan “Önemli Deniz Kaplumbağası Üreme Alanları”nda belirtilen I. ve II. Koruma Bölgeleri, “Akdeniz Foku Yaşama ve Üreme Alanları”,

b) “Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi” (Barcelona Sözleşmesi) uyarınca korumaya alınan alanlar,

     1) “Akdeniz’de Özel Koruma Alanlarının Korunmasına Ait Protokol” gereği ülkemizde “Özel Koruma Alanı” olarak belirlenmiş alanlar,

     2) Cenova Bildirgesi gereği seçilmiş Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından yayımlanmış olan “Akdeniz’de Ortak Öneme Sahip 100 Kıyısal Tarihi Sit” listesinde yer alan alanlar,

     3) Cenova Deklerasyonu’nun 17’nci maddesinde yer alan “Akdeniz’e Has Nesli Tehlikede Olan Deniz Türlerinin” yaşama ve beslenme ortamı olan kıyısal alanlar,

c) “Dünya Kültür ve Tabiat Mirasının Korunması Sözleşmesi”nin 1’inci ve 2’nci maddeleri gereğince Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınan “Kültürel Miras” ve “Doğal Miras” statüsü verilen kültürel, tarihi ve doğal alanlar,

ç) “Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi” (RAMSAR Sözleşmesi) uyarınca koruma altına alınmış alanlar,

 

d) Avrupa Peyzaj Sözleşmesi.

 

 

3. Korunması Gereken Alanlar


a) Onaylı Çevre Düzeni Planlarında, mevcut özellikleri korunacak alan olarak tespitedilen ve yapılaşma yasağı getirilen alanlar (Tabii karakteri korunacak alan, biogenetik rezerv alanları, jeotermal alanlar ve benzeri),
 
b) Tarım Alanları: Tarımsal kalkınma alanları, sulanan, sulanması mümkün ve arazi kullanma kabiliyet sınıfları I, II, III ve IV olan alanlar, yağışa bağlı tarımda kullanılan I. ve II. sınıf ile, özel mahsul plantasyon alanlarının tamamı,
 
c) Sulak Alanlar: Doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suların durgun veya
akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizlerin gel-git hareketinin çekilme devresinde 6
metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem taşıyan bütün sular, bataklık sazlık ve turbiyeler ile bu alanların kıyı kenar çizgisinden itibaren kara tarafına doğru ekolojik açıdan sulak alan kalan yerler,
 
ç) Göller, akarsular, yeraltı suyu işletme sahaları,
 
d) Bilimsel araştırmalar için önem arz eden ve/veya nesli tehlikeye düşmüş veya düşebilir türler ve ülkemiz için endemik olan türlerin yaşama ortamı olan alanlar, biyosfer rezervi, biyotoplar, biyogenetik rezerv alanları, benzersiz özelliklerdeki jeolojik ve jeomorfolojik oluşumların bulunduğu alanlar.

Türbin sayısı 5 adet ve üzerinde veya kurulu gücü 10 MWm ve üzerinde 50 MWm altında olan rüzgar enerji santralları ise seçme ve eleme kriterlerine tabidir. Bu kriterlere tabi olan projeler “Proje Tanıtım Dosyası” hazırlamaktadır. Proje Tanıtım Dosyasında bulunması gerekenler ise Yönetmeliğin Ek-4’üncü maddesinde yer almıştır;

 

Projenin Teknik Olmayan Özeti

1.Projenin Özellikleri

a) Projenin ve yerin alternatifleri (proje teknolojisinin ve proje alanının seçilme

nedenleri), 

b) Projenin iş akım şeması, kapasitesi, kapladığı alan, teknolojisi, çalışacak personel sayısı,

c) Doğal kaynakların kullanımı (arazi kullanımı, su kullanımı, kullanılan enerji türü vb.),

ç) Atık miktarı(katı, sıvı, gaz ve benzeri) ve atıkların kimyasal, fiziksel ve biyolojik özellikleri,

d) Kullanılan teknoloji ve malzemelerden kaynaklanabilecek kaza riski.

2. Proje Yeri ve Etki Alanının Mevcut Çevresel Özellikleri

a) Mevcut arazi kullanımı ve kalitesi (tarım alanı, orman alanı, planlı alan, su yüzeyi ve benzeri),

b) Ek-5’teki Duyarlı Yöreler Listesi dikkate alınarak korunması gereken alanlar.

3. Projenin İnşaat ve İşletme Aşamasında Çevresel Etkileri ve Alınacak Önlemler

Notlar ve Kaynaklar

Ekler:

1- Proje için seçilen yerin koordinatları,
2- Proje alanı ve yakın çevresinin mevcut arazi kullanımını değerlendirmek için; yerleşim alanlarının, ulaşım ağlarının, enerji nakil hatlarının, mevcut tesislerin ve Ek-5’te yer alan Duyarlı Yöreler Listesinde belirtilen diğer alanların (proje alanı ve yakın çevresinde bulunması halinde) yerlerine ilişkin verileri gösterir bilgiler 1/25000 ölçekli hâlihazır harita (çevre düzeni planı, nazım, uygulama imar planı, vaziyet planı veya plan değişikliği teklifleri, topografik harita) üzerine işlenerek kısaca açıklanması, jeoloji haritası ve depremsellik.

AB Taksonomi Tüzüğü ve Teknik Kriterler açısından bakıldığında, rüzgar enerjisi genel olarak taksonomi uyumlu kabul edilse de özellikle Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği’nin, taksonomide yer alan 6 çevresel hedefi ile ilgili detaylı uyumu değerlendirilmelidir.


Özellikle ülkemizde henüz uygulanmamış olan deniz üstü (offshore) rüzgar enerjisi santrallarının izin süreçlerinde Teknik Kriterler içerisinde yer alan su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması ile ilgili hedefe ilişkin olarak gürültü unsurunun ölçümlenmesi ve AB ülkelerinin standartları göz önünde bulundurularak hedefler belirlenmesine dikkat edilebilir. Yine deniz üstü rüzgar enerjisi projeleri için dikkat edilmesi gereken biyoçeşitliliğin ve ekosistemin korunması ve iyileştirilmesi hedefi altında deniz yatağı bütünlüğüne etkinin değerlendirilmesi sayılabilir. Yeni projelerin çevresel etki değerlendirmelerinde bu unsura dikkat edilmelidir. 

Hem karasal hem de deniz rüzgar enerjisi projeleri için ise, döngüsel ekonomiye geçiş hedefi altında rüzgar türbinlerinin seçimi yapılırken, geri dönüştürülebilirliği ve dayanıklılığı yüksek, sökülmesi ve yenilenmesi kolay ekipman tercih edilmesi ve bu yönde talep yaratılması sektörün faydasına olacağı düşünülmektedir.

Rüzgar enerjisi yatırımları en az 25 yıl işletmede olacak şekilde yapılmaktadır. Teknik kriterlerde 10 yıl üzerinden ömrü olan yatırımlar için, en az 10-30 yıllık iklim projeksiyon senaryolarını içerecek şekilde, faaliyetin beklenen ömrüne uygun, en yüksek çözünürlükte, en modern iklim projeksiyonları çeşitli gelecek senaryolarına göre değerlendirme yapılması önerilmektedir. Bu nedenle yatırımcı şirketler, uzun dönemli senaryolarında iklim risklerini mevcut iyi uygulama örnekleri, kılavuzlar, en son IPCC İklim değişikliği raporu, bilimsel hakemli yayınları, açık kaynakları temelinde modern bilimi dikkate alarak yapmaları önerilebilir.